14.02.2020

14.02.2020
ظَهَرَ الْفَسَادُ فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِ بِمَا كَسَبَتْ اَيْدِي النَّاسِ لِيُذ۪يقَهُمْ بَعْضَ الَّذ۪ي عَمِلُوا لَعَلَّهُمْ يَرْجِعُونَ (1)
والَّذِي نَفْسِي بِيَدِهِ لَتَأْمُرُنَّ بالْمعرُوفِ ، ولَتَنْهَوُنَّ عَنِ المُنْكَرِ ، أَوْ لَيُوشِكَنَّ اللَّه أَنْ يَبْعثَ عَلَيْكمْ عِقَاباً مِنْهُ ، ثُمَّ تَدْعُونَهُ فَلاَ يُسْتَجابُ لَكُمْ(2)
BİZİ UYARAN FELAKETLER
Muhterem Müminler!
Bütün zamanların ve mekanların kitabı olan Kur’an-ı Kerim’de Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır:
“İnsanların kendi elleriyle işledikleri (günah ve isyanlar) yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu. (Bela ve musibetler ortaya çıktı.) Ki Allah, yaptıklarının bir kısmını (dünyada iken) onlara tattırır. Umulur ki (işledikleri günahlardan) dönerler.
Ayet-i Kerime’de açıkça ifade buyurulduğu gibi, bugün dünya, insan şerefini ayaklar altına alan, insanlığı gözyaşına boğan bir bela ve musibetler çağı yaşıyor. Kalplerin bozulması ve inançların sapması sebebiyle insanlık huzursuzdur.
İslam dünyası ise ihanetler, ayrılıklar, kavgalar ve gizli işgaller altındadır.
Kıymetli Kardeşlerim!
Unutmayalım ki kullar azmadıkça, Hak bela göndermez. Hiç şüphesiz başımıza gelenler ellerimiz, ayaklarımız, ağzımız, dilimiz ve diğer uzuvlarımızla işlediğimiz günahlar yüzündendir.
İşte, Allah’ın gazabını yoğurup, felaketini ve depremlerini yeryüzüne çağıran sebeplerden birkaçını söylüyor, felaketlerden kurtulma yollarını ve çarelerini düşünmeyi de sizlere bırakıyorum…
Aziz Müslümanlar!
Allah’ın kesin olarak yasakladığı çizgileri aşarak; içki, kumar ve zina gibi toplumsal günahları, açık açık ve hiçbir kaygı duymaksızın işlemek.
Allah’ı unutup, nefsin arzularına uyarak, heva ve heveslere bağlı duygularla hareket etmek.
Allah’ın emirlerine karşı çıkıp, Allah’ı sümme haşa yalanlamak.
Kulların hakimiyetini, Allah’ın hakimiyetine tercih ederek, tabiatı ve maddeyi ilah edinmek.
İnsanların kıyameti unutarak sadece dünyanın peşinden koşmaları.
Erkek ve kadınların, mahrem yerlerini açığa vuracak şekilde, toplum içerisinde açık saçık dolaşmaları.
Hayat modelinde Kur’an’dan kesitlere yer vermemeleri, Allah’ın gazabına dokunur.
Dini eğitimleri hoş görmeyip, din hizmetleri veren sosyal hareketleri engellemek, Allah’ın gazabına dokunur.
Kardeşlerim!
İşte böylelikle, İlahi afet ve musibetlerin sebeplerinden bazılarını saymış oldum. Bu musibetlerden kurtulmanın bir tek yolu varsa, o da Allah’ın kanunlarına muhalif işleri yapmamaktır.
İstesek te istemesek te, her şeyi idaresi altında bulunduran Allah’ û Teala’nın nizam dairesinde dönen bir dünyada yaşamak zorundayız. O halde, her mahlukatın saygı duyduğu bu çerçeveye, bizler de saygıyla itaat etmeliyiz. Her şeyi insanın hatırına yaratan bu yüce kudretin karşısında, rükû ve secdelere kapanmalıyız.
Aziz Müminler!
Rabbimiz Yunus Suresinin 23.ayetinde mealen:
“Ey İnsanlar! Sizin zulmünüz ancak kendi aleyhinizedir. O kıymetsiz dünya hayatının menfaati gibidir. Sonra döner bize gelirsiniz. Biz de bütün yaptıklarınızı haber veririz.”
Peygamber Efendimiz (sav) ise: “Nefsim yed-i kudretinde olan Allah’a yemin ederim ki, ya iyiliği emreder kötülükten men edersiniz yahut Allah Teala size azap gönderir. Allah’a (azabın kaldırılması için) yalvarırsınız, lakin duanız kabul edilmez” buyurarak bizleri uyarmaktadırlar.
Aziz Kardeşlerim!
O halde geliniz, hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı sarılalım. Felaketlere gark olmamak için hem dünya hem de ahiret selametimiz için Müslüman oluşumuzun bize yüklemiş olduğu sorumlulukları eksiksiz bir şekilde yerine getirelim. Günahlarımızın affı için çokça tövbe edelim. Kötülüklerimizi silecek olan iyiliklerimizi arttırmak için çaba sarf edelim.
Kur’an rehberiniz, Resulullah şefaatçiniz, cennet varacağınız son durak olsun!
*(1) Kur’an-ı Kerim Rum Suresi 41.Ayet
*(2) Tirmizî, Fiten 9
* Nesl-i Ati Platformu tarafından hazırlanmıştır

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir