ŞEYH ŞAMİL’ İN HAYATI

Çok beleş yaşıyor bir kısmımız bu dünyada.. Hedeflerimiz çok dar oluyor. Yapabileceklerimizi öngöremiyor, küçük hedeflerin peşinde hayatı; doğ, oku, çalış, evlen, öl sergüzeştinde görme gibi bir hataya düşebiliyoruz. Örnek veriyor Bediüzzaman Said Nursi; Bir padişah bir hizmetkârına 20 altın verip kumaş almasını istemiş. Hizmetkar 20 altına güzel bir kumaş almış. Sonra padişah ikinci hizmetkârına bin altın ve bir pusula vermiş. Şimdi her aklı başında olan bilir ki ikinci hizmetkârın görevi 20 altına alınan kumaşı almak değil farklı bir vazifedir. İşte o 20 altın alan hizmetkâr hayvan, diğer hizmetkâr ise insan taifesidir. İnsana verilen fazla miktar ona verilen başta akıl ve diğer ulvî özelliklerdir. Yani yukarıdaki sergüzeşti, hayvanlar zaten farklı şekillerde yapıyor. İnsanın farklı şeyleri, verilen üstün özellikler ve pusula olan Kuran ve Sünnet ile yapması gerekir. Nasıl ?
Öncelikle sonsuz bir hedef koymalı önüne: Cennet’i kazanmak gibi; tabi Allah’ın lütfu bu, kazanmak için çalışması gerekiyor. Aslında başka hedefe de gerek yok. Cennet’i kazanan Allah’ın Rızasını kazanmıştır zaten. O zaman mesele Cennet’ten önce Allah’ın Rızasını kazanma meselesi. Dava bu dava..
Bu girişi bir dava adamından bahsetmek için yaptım: Şeyh Şamil Rahimehullâh.. Hazret Dağıstanlı. Dağıstan bugün haritada Azerbaycan devletinin üstünde özerk bir devlettir.

Şeyh Şamil 1797 tarihinde Gimli köyünde doğdu. 20 yaşına kadar farklı ilimlerde tahsil gördü. Arkadaşı Muhammed ile çok gayretli idiler. Dağıstan’ı, Çeçenistan’ı Rusların belasından kurtarmaları gerektiğini en iyi kendileri biliyorlardı. Onunla birlikte oturup devlet yıkıp devlet kurmak yerine, harekete geçenlerden olmuş bu iki yiğit. Bir de Mansûr diye birisi var, fitili ateşleyen.. 18. Yüzyılın sonlarında Ruslar’a karşı harekete geçti Mansûr. 1823’te vefat edince hareket 6 yıl boyunca lidersiz kaldı.. 1829’da dost Molla Muhammed liderliğe geçti ve Ruslar’a olan direnme devam etti. Yardımcısı da Şeyh Şamil. Ruslar bu harekete ‘Müridizm’, Dağıstanlı Müslümanlar ‘Gazavat’ der. Görüyoruz Rusya’nın sömürgeci, çıkarcı, haksız zulümlerine karşı ayağa kalkmayı başaran kişileri ne isimle andıklarını… Molla Muhammed İkinci İmam olarak şehid düştü. Yerine Hamza Bey gelse de o da suikastle şehid düştü.. Kader Şeyh Şamil’i İmam olarak direnişin başına geçirdi.. 25 yıl boyunca kök söktürecekti Ruslar’a.. Şeyh Şamil iyi bir liderin özellikleri olan askeri, siyasi deha-güçlü hitabet ve kararlı tutuma sahip birisiydi. Ata binip silah kullanmayı da çok iyi bilirdi. Bir savaşta Allah’ın yardımı ve inayetiyle bin kişilik mücahidlerle, 13 bin kişilik Rus ordusuna binlerce kayıp verdirmişti. Çeçenistan’a da yardım ediyor, iş birliği yapıyordu. Bir ara Osmanlı’dan yardım istedi. Maalesef Osmanlı o zamanlar yardım isteğine olumlu cevap verebilecek durumda değildi. Yardım edebilseydi belki de durumlar çok daha farklı olabilirdi. Destan yazıyordu Şeyh Şamil kısıtlı imkanlarıyla.. Çok zaman kazanıyordu. Ama sebepler karşısında daha fazla direnmesi zordu. Ruslar başarısız oldukça komutan değiştiriyor. Güçlenip geri geliyorlardı. Üç bin kişiyle 80 gün on bini aşkın orduya direndi.. Eşi,oğlu ve kardeşi şehid düştü. Teslim olmak zorunda kaldı. Götürdüler Çar’ın yanına. Ruslar iyi davranmışlar kendisine.. Bir gün Çar ile yemek yerken iştahlıca yemeği yediğini gören Çar : ‘Bu adam böyle giderse bizi de yiyecek’ demiş. Şeyh Şamil dönüp cevap vermiş : ‘Merak etmeyin bizim dinimizde domuz eti yemek haramdır’ diye. Cesaret… On sene önemli esirlerin kaldığı yerde kalmış. Hac vazifesi için izin istemiş ve Rusya izin vermiş. Hac vazifesi için İstanbul’a gider. Sultan Abdulaziz kendisine maaş bağlar, ev ayarlar, ihtiyaçlarını karşılar.Hacca gider ve 4 Şubat 1871 yılında Mekke’de vefat eder. Cennetül Bakî’ye defnedilme saadetine erer

Beleş yaşamamalıyız. Mâlûmdur ki Lider bir kadroya, fedakâr Müslümanlar’a ihtiyacımız var. Çalışmalıyız. İmkan var. Çalışmayan haindir.! Tebliğ yapmaya niyetlenmeyen, İslam’ın hüviyetini üstünde göstermeyen doğru yolda sayılmaz. Müslüman Yüzü: O yüz, her hattı tevhid kaleminden bir satır; O yüz ki, göz değince Allah’ı hatırlatır… Bu yüzün sahibi namaz kılandır, nefsiyle ve hakikat için Cihâd edendir. Malayâniden kaçıp Salih amel işleyendir. Şeyh Şamil gibi torunlarına kadar sürecek bir Cihad ruhunu miras bırakandır. Arkasında hayırlı evlat bırakmıştır Şeyh Şamil,mal mülk değil. Torunu Said Şamil 1920 yıllarında Ruslar ile dede davasını sürdürüyordu… Said Şamil Mücahid, Fikir adamı bir şahsa sahip.. O kadar ki Mason loncası kendi içlerine almak için türlü vaadlerde bulunmuştu da o dedesinin davasına sadık kaldı. Savaştan sonra Medine-i Münevvere’de yaşadı. Ümmet-i Muhammed’i takipte kalıp çok gözyaşı döktü yapılanlara… İşte Dava adamlığı. Allah Rızası için kâfire kök söktürür torununa bile miras bırakır davasını… Peki Şeyh Şamil’in hayatını öğrendikten sonra bize düşen nedir? Hedefi ‘Sonsuza’ sabitleyip yapabileceğimiz her şeyi yapmaya çalışmaktır..! Eskimez, pörsümez YENİ’NİN önderi Hazreti Muhammed Sallallahu Aleyhi Vesellem’in yolundan ayrılmadan dava adamı olmaya çalışmaktır. Hakikati ulaştırmak için tellal olmak gerektir. Allah Yardımcımız Olsun.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir